Hala eski yöntemlerle yapılan ekim ve dikimlerin yerine toprak analizi sonuçlarına göre yapılan tarımda ürün verimini ve kalitesini artırmanın mümkün olduğu belirlendi. Laboratuvar Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çıkılı, ceviz bahçesinden örnek vererek, "Ceviz, yaptığınız yatırımın karşılığını kısa vadede göremeyeceğiniz bir ürün. Dikim yaptığınız alanın 5- 7 yıl sonra ceviz için aslında uygun olmadığının farkına varılabilirsiniz ve o kadar yatırım zayi olabilir. O yüzden toprak analizi önemli" dedi.
Türkiye'de tarım yapanların bir bölümü halen babadan veya dededen kalma eski yöntemlerle tarlalarına ne ekip dikeceğine karar veriyor ve gübrelemeyi de yine aynı yöntemle yapıyor. Bu durum ise tarımsal ürünlerde verimin ve kalitenin düşük kalmasına neden oluyor. Hatta bazen ürün dahi alınamadığı oluyor ve yapılan yatırım üreticiyi zarara uğratıyor. Ekim ve dikim öncesi yaptırılacak toprak analizi, doğru karar verilmesi açısından son derece önemli. Bu nedenle, 2 yıldır hizmet veren ÇOBİLTUM bünyesindeki Toprak, Bitki, Su Analiz Laboratuvarı'na başvuru sayısı giderek artıyor. Üretici arazisinden aldığı örnek toprağı getiriyor. Gelen örnek barkotlanıyor ve 7 ila 10 gün kadar kurutulduktan, nem uçtuktan sonra mevcut analizler için laboratuvarda sıraya alınıyor. Ardından 8 parametre analiz ediliyor. Her bir parametre için farklı yöntemler kullanılarak analiz yapılıyor.
Toprak, Bitki, Su Analiz Laboratuvarı Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çıkılı, Türkiye'de tarım yapan insanların toprak analizlerinin her geçen gün geliştiğini, ancak hala istenilen seviyede olmadığını belirterek, "Bizim topraklarımızın mevcudunu ortaya koyup, bu mevcut üzerinden ne kadar ürün alabileceğiniz konusunda insanlarımızı hala ikna edebilmiş değiliz" dedi.
'HALA ESKİ YÖNTEMLER KULLANILIYOR, GELİŞTİRİLMESİ GEREK'
Analizin mutlaka yaptırılması gerektiğini vurgulayan Çıkılı, şöyle konuştu:
"Analiz ettikten sonra ortaya konulacak değerlerle, elde edilecek ürünün maksimum miktara çıkabilmesi için vatandaşın ilgili kurumlarca daha çok bilgilendirilmesi gerekiyor. Hala çoğunlukla biz babamızdan kalma değerlerle ve değerlendirmelerle tarım yapıyoruz. Bunu geliştirmemiz gerekiyor. Mutlaka analiz yaptırmak durumundasınız. Örneğin ceviz, yaptığınız yatırımın karşılığını kısa vadede göremeyeceğiniz bir ürün. 5 yıl sonra veya 7 yıl sonra ektiğiniz ceviz için aslında uygun olmayan bir alan olduğunun farkına varılabilir, o kadar yatırım zayi olabilir. O yüzden mutlaka toprağınızı profil bazlı, yukarıdan aşağıya 1.5 metreye kadar analiz ettirmek durumundasınız. Cevize uygun olup olmadığını veya arazi koşullarının hem verimlilik hem de profil derinliği açısından uygun olup olmadığını, toprağınızdaki taban su yüksekliğinin var olup olmadığını görmeniz açısından mutlaka analiz ettirmeniz gerekiyor."
'YETİŞTİRİLECEK ÜRÜNE GÖRE ALINACAK ÖRNEK DEĞİŞİR'
Analiz için üreticinin yetiştireceği ürüne göre alacağı örnek toprağın farklılaşabileceğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Yakup Çıkılı, "Tahıl yetiştirecekseniz yaklaşık 30- 40 dönümlük alan sizin için homojense, her taraf eşitse alanda bir örnekleme alanı olabilir. Bu örnekleme alanı üzerinde 'S' veya 'Z'ler çizerek örnekleme alanını dolaşıp bu örnekleme alanı üzerinden dolaşacağınız miktara göre örnekleri toplayıp bunlardan elde edeceğiniz 30- 40 kiloluk örneği paçal yaparak, 1 kilograma kadar düşürüp, elde ettiğiniz o 1 kilogramı nakledeceksiniz. Örnek alırken de çok basit olarak bir kürekle 'V' şeklinde çukurlar açacaksınız. Açtığınız çukurları yanaklarını ve yüzeyini temizledikten sonra 4-5 santimlik parçaları alıp, paçal yapacağınız temiz yüzeye aktarıp, orada paçallayıp 1 kilograma düşürüp örneği nakledeceksiniz. Yaklaşık bir rutin toprak analizi 20-21 gün içinde tamamlanır. Bizi kısıtlayan faktör toprak örneğinin kurumasıdır. Yoksa analizler aslında 10-12 gün içinde çıkabilir. Vatandaşlardan talebim de şu; örneklerini aldıktan sonra gölge bir alanda ve temiz bir satıh üzerinde güneş görmeyen bir yerde kurutup nakledebilirlerse kendi işlerini hızlandırmış olurlar" dedi.
'NE EKECEKLERİNE GÖRE GÜBRELEME TAVSİYESİ DE VERİYORUZ'
Yakup Çıkılı analiz yaptıranların gelecek sene ne ekeceğine göre gübreleme tavsiyeleri de verdiklerini belirterek, "Vatandaş toprağı getirdiğinde geçen sene ne ektiğini, tabiri caiz ise ne kadar toprağı sömürdüğünü ve bu sene ne ekeceğini beyan ediyor. Bizde o beyanlara göre basit bir gübreleme tavsiyesi yapıyoruz. Eğer vatandaş talep ederse detaylandırmasını mikro elementler dediğimiz besin elementlerinde analiz yaparak önerilerde bulabiliyoruz. Buradan çıkan analiz sonuçlarını genel bir değerlendirmeyle vatandaşa sunuyoruz. Vatandaşın talebi üzerine yetiştireceği bitki veya bir önceki dönem yetiştirdiği bitki parametrelerini alarak, vatandaşa gübreleme tavsiyesinde bulunabiliyoruz. Vatandaş verimlilik analizi dışında, herhangi bir bahçe tesisi, sebze, tahıl yetiştiriciliği yapmak istiyorsa, ona uygun analizler yapıyoruz. Meyve bahçesi tesis etmek istediğinde analiz aralıklarımız değişiyor. Onları yeniden örnekleme yaparak vatandaşın tesis edeceği alandaki verimlilik durumunu tekrar ortaya koyuyoruz. Ancak sebze ve tahıl yetiştirirse mevcut analizler bunun için yeterli parametreleri bize sunuyor" diye konuştu.
'İLK ÖNCE KİL MİKTARINI ANALİZ EDİYORUZ'
Toprak analizinden elde edilen sonuçları bitkilere uyarlarken, bitkilerin grupları ya da kök yapılarıyla alakalı olarak alacakları örneklerin derinliklerinin değiştiğine dikkat çeken Çıkılı, şunları söyledi:
"Verimlilik analizi dediğimiz aslında ilk 30 santimlik analiz ettiğimiz kısımdır. Bu çoğunlukla kök sistemi yüzeysel olan bitki grupları için tahılgiller gibi ilk 20-30 santimetreyi kök beslenmesi için kullanan tahıllar için veya benzer bitkiler için geçerli. Ama siz bir meyve yetiştiriciliği yapıyorsanız. Bitki köklerinin daha derinlere gittiğini düşünerek oradaki toprak yapısı ve bitkinin gelişmesine zarar verecek bölgelerdeki sıkıntıları ortaya çıkaracak optimum değerleri ortaya koymak durumundasınız. Dolayısıyla daha derinlerden örnekleme yapmak durumundayız. Ancak sebze ve tahıl yapıyorsak bunlar daha yüzey köklü meyveler oldukları için o derinlikleri daha çok yüzeysel tutuyoruz. İlk 30-20 santimi analiz ediyoruz. Asıl kısıtlayıcı faktör toprağın bünyesiyle başlıyor. Kök yapısı etrafındaki toprağımızın bitki köklerini ne kadar sıkacağı ya da ne kadar rahat bırakacağı örnek olarak söylüyorum; topraktaki kil miktarı yükselmeye başladığı zaman sıkıntılarımız başlıyor. Dolayısıyla biz ilk önce kil miktarını analiz ediyoruz. Burada yetişecek bitki grubunun köklenmesinde, kilin baskının ortadan kaldırılıp kaldırılamayacağını veya daha sonraki zamanlarda bizim ilave uygulamalarımızla toprak içerisindeki şartları düzeltip düzeltemeyeceğimize. Eğer düzeltilemeyecekse biz burada bu yetiştiriciliği yapmayın önerisindeyiz.
'İKİNCİ PARAMETRE TOPRAĞIN ASİDİ'
Çıkılı, asidin de en az kil kadar önemli bir değer olduğunu belirterek, "İkinci bir parametre toprağımızın asitliği. Eğer toprağımızın asitliği, bizim bitkimizin uygun aralığında değilse önermiyoruz. Onu şöyle ifade edeyim. Hepimizin bir ağız tadı var. Ağız tadımıza uygun olmayan şeyleri yediğimizde çok hoşumuza gitmiyor. Toprakta da bitkilerin yetişirken toprak asitliği dediğimiz 'PH' olarak ifade ettiğimiz parametre, her bitki için kendinin yetişebileceği belli bir aralık var. Örnek olarak söylüyorum. 'PH'nız 6-7 aralığında yetişen bir bitkiniz var. Ama toprağınızın 'PH'sı 8. Siz bu toprağa o bitkiyi önerdiğiniz zaman potansiyel yanlış bir önerme yapmış oluyorsunuz. Bunun sonucunda da vatandaşı yanlış yönlendirmiş olursunuz. Bitkinin istediklerine göre topraktaki var olan potansiyeli ortaya koyup ona göre bir öneride bulunabiliyoruz" dedi.
'FAYDASINI ÇOK GÖRDÜM'
Çiftçi Hayrettin Koyurka ise, tüm üreticilerin toprak analizi yaptırması gerektiğini söyledi. Ancak tarlaların küçük olması nedeniyle genelde toprak analizine gerek duyulmadığını ifade eden Koyurka, şöyle konuştu:
"Benim 30 dönümlük büyük bir parselim vardı. Bu nedenle 3 yıldır toprak analizi yaptırıyorum. O da bir projem vardı, o yüzden yaptırıyorum. Yoksa genelde yaptırmıyorduk. Cips gübreyi burada kimseler atmıyor, bilmiyor bile. Zeytinlerin altına 50 kilo dönümüne cips gübre verdiler, atıyorum. Dönümüne 25 kilo kükürt atacaksın dediler. Burada ne kükürt atan var ne cips atan var. 3 yıl üst üste diyor ki; bu yıl kükürt atacaksın, bir daha ki yıl hayvan gübresi atacaksın, bir daha ki yıl da cips atacaksın. O şekil toprağı dengeliyor. Ama bunu yapan yok. Faydasını çok iyi gördüm. Mesela mısırım vardı benim, 500 kiloyu geçmiyordu mısırlarım hiç. Bu sene 625 kilo dönümüne mısır aldım. Çok büyük fark var. Ama hala babadan kalma yöntemlerle gidiyor bu iş. Analiz yaptırdığımızda diyor ki; ‘toprak altına 20 kilo atarsın üstüne de 10 kilo atarsın veya 15 kilo atarsın gübreyi, bu şekil ayırıyor. Ama biz öbür türlü kafamıza göre 25 kilo atıyoruz, artı 15 kilo üstüne gübre atıyoruz. O şekil devam ediliyor. Orda toprak analizi yaptırdığında gübreyi 4-5 çeşide ayırabiliyor, üreyi ayırıyor, toprak altını ayırıyor. Atacağın gübre 8 kilo, 10 kilo diyor. Kükürtü noksan bunun, PH'ı düşük diyor. Kükürt atabilirsin diyor. Biz böyle ayırım yapmıyoruz. Gelişi güzel herkes öyle kullanıyor. Analiz yaptırırken ‘ne dikeceksin bu yere’ diyor. Atıyorum bu yere mısır dikeceksin, buğday dikeceksin. Buğdaya bu gübreyi atacaksın, bu kadar atacaksın. Mısır dikeceksen bu gübreyi atacaksın, domates dikeceksen bu gübreyi atacaksın. Kademe kademe hepsini analizde ayırıyor. Toprak analizini herkesin yaptırması lazım. Ama bizim çiftçilerimiz yapmıyor. Parasında belki değil, belki de ihmalkarlık var. Ben 3 yıldır yaptırıyorum. 60 liraya yakın bir para alıyorlar analizden. Çok para değil, ama yapılmıyor."