Çanakkale Valiliği himayesinde organize edilen ve ÇOMÜ İÇDAŞ Kongre Merkezinde gerçekleştirilen panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Mustafa Orçun, Prof. Dr. Mustafa Arıcan ve Doç. Dr. Hasan Kaplan katıldı. Ayrıca 15 Temmuz gecesi Boğaziçi Köprüsünde gazi olan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Teknik Bilimler Yüksekokulu İnşaat Teknikleri Bölümü İkinci Sınıf Öğrencisi Ertuğrul Emre Hüsrev’de o gece yaşadıklarını anlattı. Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer’in yanı sıra çok sayıda davetlinin katıldığı panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Rektör Acer, 15 Temmuz'un bir başlangıç olmasını ve her yıl yeniden hatırlamak için üniversite olarak üzerlerine düşen ne varsa yapacaklarını söyledi.
Yüzbinlerce vatandaşımız hayatlarını ortaya koydular
Rektör Acer:“ Bir yıl önce bugün Milli irademizi, özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı korumak için hayatını feda eden şehitler verdik. Yine bir yıl önce bugün, hayatını feda etmeye hazır yüzbinlerce vatandaşımız, Ülkemizi, milli irademizi, bağımsızlığımızı korumak için hayatlarını ortaya koydular” dedi.
Bu ülkemiz tarihinde müstesna bir gün. Zira biz millet olarak dışardan bizlere karşı koyan ve canı pahasına ülkesini vatanını, dinini, inancını koruyan bir millet olduğumuzu defalarca gösterdik ifadelerini kullanan Rektör Acer:“ İçerden bize saldıranların aynı maksatla örgütlenerek saldıranlara karşı da bu ülkenin vatandaşlarının, bu toplumun aynı şekilde, aynı azim, cesaret, inanç ile karşı koyabildiğinin gösterdiği bir gün oldu. İşte o nedenle Demokrasi ve Milli Birlik Günü her yıl anmamız ve kutlamamız gereken bir yıldönümü olması gerekir. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, her yıl bu günlerde bu üniversitenin üzerine düşen bir sorumluluk olarak, 15 Temmuz'un ne ifade ettiğini sizlerle paylaşmamız, bunu sizlere anlatacak hocalarımızı sizlerle birleştirmek gibi bir yükümlülüğümüz var. 15 Temmuz gecesi hain darbecilere karşı aynı kararlılıkla devam ettirilen mücadelenin aynı azimle devam etmesini temenni ediyorum. FETÖ gibi ülkemizi içerden yıkmaya çalışan odakların başlamış olan bu mücadele karşısında yenilgiye uğramaları muhakkaktır" şeklinde konuştu.
Seken kurşunla yaralandım
15 Temmuz 2016 tarihinde Boğaziçi Köprüsünde yaralanarak gazi olan ÇOMÜ Teknik Bilimler MYO öğrencisi Ertuğrul Emre Hüsrev ise o gece yaşadıklarını konuklara anlattı.
Boğaziçi Köprüsünde askerlerin vatandaşlara açtığı ateş sonrası seken kurşunla yaralandıktan sonra hastaneye gidip tedavi olduktan sonra tekrar köprüye geldiğini söyleyen Hüsrev, hedeflerinin köprüyü geçerek havalimanına ulaşmak ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı korumak olduğunu belirtti.
Hüsrev ikinci defa geldiği Boğaziçi Köprüsünde yaşadığı bir olayı şu sözlerle aktardı:“ Beni o gece maneviyat olarak zirveye çıkartan bir olay var. Ben gişelerin olduğu yerde otururken bir yaşlı amca gelip ayağımı ve elimi öpmeye başladı. Bana Arapça bir şeyler söyledi. Büyük bir ihtimalle dua ediyordu, Bana, anneme, babama dualar okuyordu ama hızlı hızlı okuduğu için anlayamıyordum. O anda üzerimize tekrar mermi yağmaya başladı. Orada taksi vardı mermilerden korunmak için taksinin arkasına geçtim. Kafamı eğmişim korunmak için. Ateş kesildikten sonra kafamı kaldırıp o amcayı aradım. Görmeyince kardeşim Tayip'e dedim 'amca nereye gitti' bunu deyince Tayip de şoka girdi 'Ne amcası abi ' dedi. 'Az önce burada bana dualar eden elimi ayağımı öpen amcayı görmedin mi?' dedim. Tayip 'Yok abi ateş açılınca biz de yere yattık etrafında da normal halk vardı' dedi. O gece bunun ne olduğunu anlayamadım. Olaydan iki gün sonra ben rüyamda Kureyş suresini gördüm bir hafta sonra da bunu bir abime anlattıktan sonra bana dedi ki 'Kardeşim o gece sana Allah Hızır Aleyhiselamı göndermiş dedi "
Panele konuşmacı olarak katılan panelistler ise darbe girişiminin iyi analiz edilmesi gerektiğinin altını çizerek darbe girişiminin arka planını anlattılar.
Darbe girişimini iliklerimize kadar hissettik
“15 Temmuz Darbe Girişiminin Kültürel Açıdan Analizi” paneline konuşmacı olarak katılan Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesinden Prof. Dr. Mustafa Arıcan darbeyi iliklerine kadar hissettiklerini söyledi.
"Bizler de Ankara'da çok erken vakitlerden itibaren anı anına iliklerimize kadar 15 Temmuzu yaşadık” ifadelerini kullanan Arıcan:“ Belki yaralanarak gazi olamadık ama o gün yaşamaktan dolayı kendimizi gerçekten böylesi bir günü yaşamaktan ve bu darbeye karşı koymaktan dolayı bahtiyarız” dedi.
Arıcan:“ O gece asker kılığı üzerinden ve hiçbir şekilde kahraman askerlerimizi temsil etmeyen bu terörist kılıklı insanlar, bizim milli birliğimiz var olduğu sürece muvaffak olamayacaklar. Ama şunu biliyoruz ki her ne kadar kendini bu tür araçlarla bu kilidi kırmak isteseler de bu hainler asıl darbeyi kültürümüze vurmak istedi. Çünkü kültür dediğimiz şey bizim öz benliğimizdir. Demokrasi, siyaset, tarih, inanç hepsi birer kültürdür. Bir Millet olarak, bir toplum olarak bizi var eden tüm unsurlar bizim kültür mirasımızdır. 40 yıl sinsice planlar yapan bir örgütünün 15 Temmuz darbe girişimi dışa vurumunun son hamlesidir" şeklinde konuştu.
Haber: Fehmi Şenyiğit