Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliği’ne yönelik tepkiler nedeniyle geçtiğimiz ay 3 gün boyunca iş bırakan aile hekimleri, ebeler ve hemşireler; yönetmelikte değişiklik yapılmaması ve taleplerinin yerine getirilmemesi nedeniyle bu ay 2-6 Aralık tarihlerinde yeniden iş bırakma kararı aldı. Çanakkale Merkez Aile Sağlığı Merkezi önünde bir araya gelerek basın açıklaması yapan aile hekimleri, ebeler ve hemşireleri; gerçekleştirdikleri basın açıklamasında aldıkları kararın nedenlerini kamuoyu ile paylaştılar. 


Aile Hekimi Dr.Levent Göktaş tarafından hekimlerin neden iş bıraktığına dair yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Bilindiği üzere 5-6-7 Kasım 2024 tarihlerinde 3 günlük iş bırakma eylemi yapmıştık.  Sorunlarımızın çözümü ve yeni çıkan yönetmelikte yer alan meslek onuruna ve halkımızın sağlığına olumsuz etkileri olduğunu bildiğimiz maddelerde değişiklik olmayacağı bilgisi bakanlık yetkililerinin ilk ağızdan dile getirildi.Bu sebepten dolayı 2-6 Aralık tarihlerinde Aile Hekimleri Federasyonu, STK larımız ve Sendikalarımız tarafınca iş bırakma kararı alınmıştır.  Bakanlık açık açık, meslek onurunu ve insan faktörünü hiçe sayarak, hastaya bak ama çok da bakma, hasta sana çok gelirse maaşını keserim, hastaneye giderse de maaşını keserim, antibiyotik, ağrı kesici yazarsan da maaşını keserim, hastanın hastalığını tedavi edip etmemen önemsiz, hastanın istatistiki bilgilerini benim gösterdiğin sisteme girmezsen hem maaşını keserim hem işten atarım, hastaya verdiğin hizmetin kalitesi beni ilgilendirmez, hasta memnun olmazsa maaşını keserim gibi abesle iştigal bir tutum sergilemektedir. Görüldüğü üzere sistemdeki aksaklıkların sorumluluğu dahili olsa da olmasa da bütün sorumluluk ve yükü Aile Hekimlerine yüklenmiştir. Bütün bunları hazırlayanlar, sahadan habersiz bir şekilde sadece bakanlık koltuğundan ekrandaki rakamlar üzerinden aldıkları verilerle hazırlamış ve hiçbir şekilde sahanın fikri sorulmamıştır. Bizler, hastalarımızı doğumdan okula, evlilikten kronik hastalıklarına ve ebediyete kadar yakın takip eden, hastalarımızın her türlü sağlık ihtiyaçlarında başvurabilecekleri ilk durak olmamız sebebiyle insanlarla iç içe çalışan bir meslek grubuyuz. Hiç şüphe yoktur ki halkımız bize yapılan eziyeti açık açık görüyor, sebebini anlamıyor ve en az bizim kadar kızgındır. Bakanlık bunu ekranlardan göremez.  Daha en önemli sorunumuz olan sağlıkta şiddete çözüm bulamayan bakanlık, ASM binası yapamadığı için apartman altlarında bodrum katlarda hizmet vermek zorunda kalan Aile Hekimlerinin çalışma düzenini amacı bilinmeyen, hastaya kanıtlanabilir hiçbir faydası olmayan, amaçsız düzenlemelerle sistemi bozmaktadır. Unutmayın bunun sorumlusu Aile Hekimleri veya Aile Sağlığı Çalışanları değil bakanlığın ta kendisidir. Son düzenleme ile aile sağlığı merkezlerinde geleneksel tıp uygulamaları uygulanabileceği, bunun ücreti mukabilinde Aile Hekimleri tarafından yapılabileceği komisyondan geçmiş, meclise sunulacaktır. Bütün bunlar birlikte değerlendirildiğinde, bakanlık Aile Sağlığı Merkezleri’ni devletimizin birinci basamak sağlık hizmetini veren kurumlar olmaktan çıkarıp, müşteriye hizmet veren özel birer sağlık ticarethanelerine dönüştürmeyi istemektedir. Biz tüccar değiliz, hastalarımız müşteri değil. Sağlık bizim nezdimizde performans gibi, müşteri memnuniyeti gibi, para gibi popülist politikalara alet edilemeyecek kadar kutsal bir kurumdur. Biz sadece etik değerler çerçevesinde kendi işimizi yapmak istemekteyiz. Şu anlaşılmalıdır ki bizim sıkıntımız hiçbir zaman para olmadı. Mesleki onurumuz, hastalarımıza deontoloji çerçevesinde etik yaklaşım her zaman önceliğimizdir.”


“Hak ettiğimizi almak istiyor ve iş bırakıyoruz”

Hemşire Hilal Nalinci tarafından yaplan açıklamada ise şu ifadeler yer aldı; “Değerli katılımcılar basın mensupları kıymetli meslektaşlarım. Bizler aile sağlığı çalışanı ebe ve hemşireleri olarak 2-3-4-5-6 Aralıkta iş bırakıyoruz. Çünkü öncelikle Aile Hekimliği sistemini oluşturan bileşenlerden olmamıza rağmen bizleri alt başlık yan başlıklara iliştirip diplomalarımızda yazan  “Ebe ve ya  hemşire” olan unvanımızı kullanmadığınız için. Aile sağlığı çalışanı Ebe ve hemşireleri olarak halka en çok ve en sık temas eden meslek grubu olmamıza rağmen, yaptığımız aşı, bebek, gebe izlem, çocuk izlem, yaşlı izlem ve kanser taramaları yok saydığınız için. yeni yönetmelikte sıraladığınız istek listesini yaparsak puanlarımızı küçücük bir katsayı ile çarpıp maaşımızdan baştan kestiğiniz miktarı bile karşılamayacak bir oranı ödül gibi sunup dalga geçtiğiniz için. İş bırakıyoruz çünkü daha geçen hafta dolaplarımızda bazı aşılarımız olmadığı için zamanı gelen bebeklerimize yapamadık. Annelere bu durumu anlatmaya üzüntü duyarken,  ihtiyacı olan başka hastalara “mide koruyucu ağrı kesici niye yazamıyorsunuz” diye sorduklarında cevap vermeye utandığımız için.  İş bırakıyoruz çünkü yönetmelikte“6 ayda bir her hasta aile hekimliğince tekrar görülecek” diyerek, yaptığımız koruyucu sağlık hizmetine ayırmamız gereken zaman ve özveriyi telefon başında kişileri aramaya zorlayıp “telefon memurluğu” yapmamızı istediğiniz ve bunu kabul etmediğimiz için. Bizler ebeyiz- hemşireyiz. Sağlıklı nesiller için anne bebek kadın çocuklarımıza zaman ayırmak istiyoruz. Emzirme eğitimi anne sütü eğitimi vermek yenidoğan bakimi hakkında tüm detayları öğretmek ve tarama aralığına giren her hastamıza Taramaları anlatarak ve yaparak teşhis konmadan erken tanı ve tedavi ile  onları kanserden korumak istiyoruz. Anne bebek ölüm hızı ülkemizde her geçen gün azalmakta, taramalar ile kanser erken tanıları artmaktadır. Ülkemizin gelişmişlik düzeyini gösteren bu verilerde ki katkımızın görülmemesi,  asıl işimizi etkili bir şekilde yapmamızın engellenmesi, gereksiz iş yükü ile kısıtlanması en büyük isyanımızdır.  İş bırakıyoruz. Çünkü şuan bırakmaksak çalışacak bir aile sağlı ebe hemşiresi kalmayacak. Şuan ülkenin herhangi bir yerinde her an bir arkadaşımız istifa dilekçesini vermekte. O merkezde bir anne bebek çocuk, yaşlı temas edecek bir ebe hemşire bulamayacak. Yeri dolmayacak o ebe-hemşirenin. çünkü bu sistemde hiç kimse çalışmak istemiyor istemeyecek. Bakanlığımızın verilerinde bu sayi vardır ki her geçen gün aile sağlığı çalışanı sayısı açığı artmakta ve halk sağlığı tehlikeye girmektedir. Bu yönetmelik ile sırtımıza yüklemeye çalıştığınız gereksiz iş yüküne, formüllerce sıraladığınız cezalara, reva gördüğünüz minicik destek teşvik  oranlarına boyun eğmiyor, anne bebek çocuk kadın gebe yaşlıya temas edip  işimizi yapmak, koruyucu sağlık hizmetini sağlamak, hak ettiğimizi almak istiyor ve iş bırakıyoruz. Yönetmelik geri çekilip, hak ettiğimiz verilinceye dek durmuyoruz, durmayacağız,  hastalarımız, halkımız ve kendimiz için buradayız anlatıyor ve anlatacağız.”

Atakan Alkış