Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, katıldığı canlı yayında, okullarda yüz yüze eğitime 4 Ocak 2021'den itibaren geçilip geçilemeyeceğine yönelik soru üzerine bu konuda, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu ile sürekli temas hâlinde olduklarını vurguladı.
 
Aynı zamanda oluşturulan yazılımla ana sınıfından lise sona kadar her bir öğrenciyi, öğretmenleri günlük olarak takip edebildiklerini anlatan Selçuk, şunları söyledi: "Önümüzdeki hafta kabine toplantısında bu, tekrar değerlendirmeye alınacak. Bütün veriler, ilgili Bakanlıklar ve kuruluşlarla paylaşılacak. Daha sonra kabine toplantısında, Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında yeni değerlendirmeler yapılacak. Bu tür kararları almak, tamamen veriye bakmak gerekliliği doğuruyor. Yani veriye bakacağız, ondan sonra herhangi bir karar almak söz konusu..."
 
Günlük vaka sayısının hangi ortalamaya sayıya düşmesi durumunda okulların açılabileceğiyle ilgili Bilim Kurulunun bir önerisi olup olmadığı sorulan Selçuk, bazı sayıların bulunduğunu ama bu konunun sadece vaka sayısıyla değil; toplumsal davranış, hastanelerin durumu gibi unsurlarla da ilgili olduğunu vurguladı. Selçuk, "Salgının seyrinde yukarı yönlü yükselişte okulların açık olmasının çok fazla etkisi yok muydu?" sorusuna karşılık, "Bunu, Sağlık Bakanımız da Bilim Kurulundan bazı hekimlerimiz de ifade ettiler; bizim gözlemlerimiz de o yönde, yani okulun dramatik bir etkisi yok. Çevredeki ilişkiler ve etkileşimler sonucu ortaya çıkan bir durum söz konusu. Yoksa biz anasınıfları ile 1, 2, 3, 5, 7, 8 ve 12. sınıfları günlük olarak izliyoruz ve bakıyoruz artışlara. Bir de Türkiye genelindeki artışlara bakıp karşılaştırma yapıyoruz." açıklamasında bulundu.
 
"4 OCAK BU TABLO İÇİNDE İYİMSER BİR TAHMİN"
Bakan Selçuk, "4 Ocak, bizim için umut vadeden iyimser bir tahmin" açıklamalarının anımsatılması üzerine, "Burada ifade etmek istediğim şey şu: Okulların bir an önce açılmasını isteyen bir bakış açım var. Çünkü çocuklarımızın sadece öğrenme kayıpları değil; sosyal, duygusal kayıpları da çok önemli. Velilerimizin içinde bulunduğu sıkıntıların farkındayız. Onlar çok önemli." ifadesini kullandı.
 
"Bütün bunlara baktığımızda 4 Ocak, bu tablo içinde iyimser bir tahmin. Yani 'Bir problem kalmadı, açabiliriz.' cümlesini rahatlıkla kuramadığımız bir tarih ama bunu izleyeceğiz, göreceğiz." diyen Selçuk, tüm olasılıkları dikkate aldıklarını ve ardından bir karar sürecinin ortaya çıktığını anlattı. Selçuk, "Büyük bir olasılıkla yine bazı kısmi çözümlemeler hayata geçecek. 4 Ocak'ta tamamen açılabilir mi, açılamaz mı ya da kısmen hangileri açılabilir, hangileri açılamaz. Özellikle küçük yaştaki çocuklarımıza yönelik bilim insanlarının hep söylediği şey, çok düşük bir risk. Bazı alerjik sorunları, astımla ilgili bazı sıkıntıları olan çocuklarımızla alakalı birtakım konular var. Zaten isteğe bağlı olduğu için oralarda da tedbir alma imkânımız var. Bunları birlikte yeniden değerlendireceğiz ama ara ara da görüşüyoruz." dedi.
 
YARIYIL TATİLİ NE ZAMAN?
Millî Eğitim Bakanı Selçuk; 4 Ocak'ta okulların tümüyle açılması kararı alınması, süreç ve verilerin bunu göstermesi durumunda, hazır olduklarını ama kısmen açılması ile ilgili bir durum söz konusu olursa da hangi yaş grupları, hangi okullar olacağı konusunda gereken hazırlıkların yapıldığını söyledi. Hazırlık senaryoları içinde yarıyıl tatilinin öne alınmasının da söz konusu olup olmadığı sorulan Selçuk, "Tabii, var. Bu gerek sınavlar açısından gerek yapılabilecek iş ve işlemler konusunda gerekse salgının seyriyle alakalı olarak var. Bizim iş takvimi şudur, belirlenmiştir, değişmez diye bir bakış açımız asla yok. Duruma göre bunu esnetiriz, öne alırız, takdim tehir yaparız, başka çözümler buluruz, hepsi yapılır." diye konuştu.
 
Selçuk, sınavların yüz yüze yapılmasına ilişkin soru üzerine de yüz yüze birinci sınavların çok büyük ölçüde bittiğini, kısmen bir eksik bulunduğunu ama kalanlar için de zaten tek bir sınav yapılacağını dile getirdi. Selçuk, bunun dışında performans ve projeyle ilgili eğitim öğretim yılı başında sürecin zaten başladığına ve bununla ilgili bir problemin bulunmadığına dikkati çekti. Yüz yüze sınavı eksik kalan öğrencilerle ilgili salgının seyrine bağlı olarak dönem içinde grup ve günlere ayırarak sınavların yapılabileceğini ya da iş takviminde değişikliklerin söz konusu olabileceğini belirten Selçuk, bunların hepsine hazır olduklarını vurguladı. Bakan Selçuk, çocukların eline basılı karne vermek istediklerinin altını çizerek, takvimin değişmesi ihtimaliyle ilgili hazırlıkları yaptıklarını belirtti ve "Şu andaki gidişimiz, değişmeyecekmiş gibi devam ediyoruz ama ihtiyaç olur ve değişmesi gerekirse onun için de bazı tedbirler almak gerekiyor. Yani mevzuat, genelgeler, okullarda yürütülen işler, süreçler açısından almak gerekiyor. Bunların hepsinin tedbirini aldık." şeklinde konuştu.
 
Aşılanma sürecinde ikinci sırada toplumla teması olanlar arasına öğretmenlerin de alınmasıyla ilgili görüşlerin sorulması üzerine Selçuk, bu konuda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Bilim Kurulu ile istişarelerinin olduğunu ve bir ön mutabakatın bulunduğunu dile getirdi. Selçuk, yapılan çalışmaların sonuçları ve kabine toplantısındaki değerlendirmeler sonrasında konunun açıklığa kavuşacağının altını çizdi.
 
ARALIK AYINDA 300 BİN TABLET DAĞITILACAK
Bakan Selçuk, tablet dağıtımıyla ilgili soru üzerine, şu ana kadar 150 bine yakın tabletin dağıtıldığını açıkladı. Selçuk, "Aralığın 14, 21 ve 28'inde tekrar bir dağıtım süreci başlıyor. Yaklaşık 300 bin tablet dağıtımı gerçekleştirilecek bu süreçte. Ocak ortasına kadar da 500 bin tabletin dağıtımı tamamlanmış olacak." bilgisini paylaştı. Daha sonrasında da bazı kısmi çalışmaların devam edeceğini belirten Selçuk, aynı zamanda TRT EBA TV'de de sınavlarda çocukların muhatap kılındığı tüm içeriğin bulunduğunu vurguladı. EBA destek noktalarının sayısının 14 bin 500'e ulaştığına dikkati çeken Selçuk, bu noktaların tanıtımıyla ilgili Japonya'daki gazeteler ve televizyonlarda yayın yapıldığına, sistemin artık uluslararası düzeyde de tanındığına işaret etti. Ziya Selçuk, EBA sistemini, günde 3 milyon kişiye aynı anda hizmet verebilen bir yapıya ulaştırdıklarının altını çizerek dünyada bu kadar canlı ders verebilen iki üç ülkenin ancak olabileceğini ifade etti.
 
ANAOKULU VE KREŞLERİN DURUMU
Selçuk, "'Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı olan kreşler açık, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı olanlar kapalı. Biz burada mağdur oluyoruz.' diyen çalışan aileler var. Yeni bir adım söz konusu mu?" sorusu üzerine, Millî Eğitim Bakanlığının daha çok 4,5 ve 6 yaş anasınıfları gibi kurumlardan sorumlu olduğunu, kreşlerin ise daha ziyade 0-3 yaş arasındaki çocukları kapsadığını anlattı.
 
Selçuk, "Bizim kreşlerimiz yok, zaten dolayısıyla bizde açık olması söz konusu değil ama az da olsa arada kalan çocuklarımız var, onunla ilgili görüşmeler sürüyor. Geçen hafta, tüm hafta boyunca bu konuyu çalıştık. Kabine toplantısında bununla ilgili bir değerlendirme elbette yapılır." dedi.
 
LGS ve YKS'de öğrencilerin tüm müfredattan sorumlu olup olunmayacağına ilişkin soru üzerine Selçuk, sürecin dinamik olduğunun altını çizdi. Bakan Selçuk, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle geçen dönem LGS ve YKS'nin müfredatına ilişkin düzenleme yaptıklarını ancak o dönem EBA'ya ilişkin alt yapının yeterli olmadığını, şu an ise yeterince kaynak bulunduğunu söyledi. İhtiyaç hâlinde bir seyreltme yapabileceklerini ifade eden Bakan Selçuk, öğrenme kayıplarından dolayı öğrencilerin yıllar boyunca sorun yaşayabileceğine dikkati çekerek "Bugün için kolay olanı değil, önümüzdeki yılları dikkate alan bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Türkiye'nin önümüzdeki yıllar için çok daha büyük kayıplarla muhatap olmaması için bu tür kararları eğitimcilerle iş birliğinde alıyoruz. Bu karar, bürokratik değil. Eğitimi bilen insanların özellikle söylediği şey, müfredatın tümünden sorumlu olunması." diye konuştu. Bakan Selçuk, öğrenme kayıplarının gelecek iki yıl için yapılacak telafi programıyla giderileceğini bildirdi.
 
"TÜRKİYE, BAŞARISIYLA GURUR DUYMALI"
2019 Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması'nda  (TIMSS) Türkiye'nin ilk kez 500 puanın üzerine çıktığının anımsatılması üzerine Bakan Selçuk, "Gerçekten büyük bir başarı fakat bir gün bile konuşulmadı. Türkiye, başarısıyla gurur duymalı." dedi. Bakan Selçuk; alt, orta ve üst sosyoekonomik düzeydeki öğrencilerin hepsinin ortalamalarında yükseliş olmasının önemine işaret etti. Selçuk, öğretmen atamaları sorusuna ise imkânlar el verdiğince daha fazla atama yapmak için çalıştıklarını, zamanı gelince atamaların yapılacağı karşılığını verdi.
 
(Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı)
 
 


Kaynak: Haber Merkezi