Sağlıklı bir yaşam ve vücudun işlevlerinin sağlıklı çalışması için en önemli mekanizmalardan biri vücutta salgılanan hormonlar. Hormonların, vücudun şeker ve tansiyon dengesinden, metabolizma hızının ayarlanmasına kadar birçok fonksiyonu sağlayan temel faktörlerin başında olduğunu belirten Medicana International İstanbul Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Murtaza Çit, melatonin hormonunun önemine dikkat çekti.
“EN GÜÇLÜ ANTİOKSİDAN MELATONİN HORMONU”
Melatonin hormonu vücudun biyolojik saatini ve ritmini ayarlamakla beraber, hücrelerin yenilenmesi, bağışıklık sisteminin güçlenmesi, uyku ritminin ve vücut ısısının ayarlanması gibi birçok biyolojik ve fizyolojik düzenlemelerde görev aldığına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Murtaza Çit, şunları söyledi:
"Melatonin hormonu, beyinde epifiz bezi denen hormon üreten bir bezden salgılanmaktadır. Melatonin hormonu epifizde triptofan denen bir maddeden üretilmektedir. Bu madde önce mutluluk ve enerji hormonu olarak da bilinen seratonine dönüşür. Seratonin de hava kararınca melatonin hormonuna dönüşmektedir. Melatonin hormonunun salgılanması epifiz bezindeki hücrelerin ışığa duyarlı olmasına bağlıdır. Işık öncelikle gözde retina tabakasında bulunan ışığa duyarlı fotoreseptörlere gelmekte buradan da bağlantıyla epifiz bezindeki ışığa duyarlı reseptörleri uyarmaktadır. Işığın etkisiyle epifiz bezinde melatonin salgılanması baskılanırken, karanlık ortamda bu baskı ortadan kalkmakta ve melatonin salgısı artmaktadır. Melatonin hormonu bilinen en güçlü antioksidanlardandır."
"DEPRESYON İLE ARASINDA GÜÇLÜ BİR BAĞ VAR"
Melatonin salgılanmasının özel bir sirkadiyen ritme (vücut saati) bağlı olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Murtaza Çit, "Akşam 21.00-22.00 saatleri arasında artmaya başlayıp gece 02.00-04.00 saatleri arasında doruk noktasına ulaşır. Sabah 05.00'ten sonra azalır. Bu nedenle melatonin hormonunu drakula hormonu olarak tanımlayanlar da vardır. Melatonin hormonu mevsimden mevsime ve gece gündüz durumuna göre değişkenlik göstermektedir. Kışın uzun gecelerde melatonin salgılanması daha fazla olup yazın geceler kısa olduğundan melatonin daha az salgılanmaktadır” diye konuştu.
Melatonin hormonu ile iştah arasında doğrusal bir ilişki olduğunu anlatan Dr. Öğr. Üyesi Çit, "Melatonin salgılanmasının artması iştahı ve gıda alımını artırdığı gösterilmiştir. Bundan dolayı obezite tedavisinde ışık tedavisinin melatonini azaltarak iştahı ve gıda alımını azaltıcı etkisinden faydalanmayla ilgili çalışmalar yapılmıştır. Yine melatonin salgısıyla depresyon arasında kuvvetli bir ilişki olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Bu etkiyle kışın gündüzlerin kısalıp gecelerin uzamasıyla melatoninin vücutta yapımı daha erken saatlerde başlayıp daha fazla üretildiği için biyoritmi bozup mevsimsel depresyonu tetiklediğine dair birçok çalışma yapılmıştır. Kışı ve geceleri uzun süren İskandinav ülkelerinde depresyonun ve buna bağlı intiharların yüksek olması melatonin ile depresyon arasındaki güçlü bağı ortaya koymaktadır" ifadelerini kullandı.
"KALP DAMAR SİSTEMİNİ KORUR"
Melatoninin çok güçlü bir antioksidan olduğunu belirten Çit, şu konulara dikkat çekti:
"Antioksidan özelliğinden dolayı kalp damar sistemini koruyucu etkileri olduğu yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur. Yapılan çalışmalarda uzun süre uykusuz kalan melatonin düzeyi azalmış bireylerin kalp krizi ve inme sıklığında artış olduğu gözlemlenmiştir Yine melatonin hormonunun yüksek antioksidan etkinliğinden ötürü yaşlanmayı geciktirici etkisi olduğu kabul edilmektedir. Son yapılan çalışmalara da melatonin salgısının azaldığı uzun yıllar uykusuzluk çeken hastalarda yaşlanmanın daha hızlı olduğu, iyi uyku uyuyanlarda yaşlanmanın daha yavaş olduğu gösterilmiştir."
KARANLIK ORTAMLARDA MELATONİN SALGILANMASI ARTAR
Melatoninin kandaki miktarının 1 ile 3 yaşlar arasında arttığını anlatan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Murtaza Çit, "Ergenliğe kadar yüksek seyreder, ergenlik başladıktan sonra düşmeye başlayarak 60’lı yaşlarda en düşük seviyeye ulaşır. Uyku hormonu olarak bilinen melatonin, ilaç olarak uykusuzluk çeken melatonin düzeyi düşük hastalarda denenmiş ve başarılı sonuçlar alınmıştır. Ayrıca melatoninin antioksidan etkisinden dolayı kalp-damar sistemi hastalıklarında kullanımı ve yaşlılığı azaltıcı etkilerinden dolayı kullanımı hala deneme aşamasındadır. Yine obezite tedavisinde melatoninle ilgili çalışmalar devam etmektedir. Işık, stres, uyumadan önce yemek yemek veya karnın tok olması gibi faktörler melatonin hormonun düzeyini azaltmaktadır. Yine antidepresan ilaçlar, beta blokörler ve bazı uyku ilaçları melatonin hormon sentezini azaltmaktadır. Bu olumsuz faktörlerden uzak sakin bir karanlık ortam da melatonin salgılanmasını artırmaktadır” diye kaydetti.
"ODADA ELEKTRONİK EŞYA BULUNDURMAYIN"
İyi ve kaliteli uykunun önemini vurgulayan Dr. Murtaza Çit, şu tavsiyelerde bulundu:
"İyi ve kaliteli bir uyku için, bağışıklık sistemimizin güçlü kalması ve kalp-damar sağlığımızın daha iyi olması için öncelikle yattığımız odanın sade, yeterince karanlık, sakin olması gerekir. Uyumadan 2 saat öncesinden aşırı yemek yemekten, kahve, alkol, çikolata tüketiminden ve sigara içmekten kaçınmalı; Uyumaya yakın televizyon ve cep telefonunu kapatmalıyız.. Mümkünse uyuduğumuz odada televizyon ve cep telefonu gibi elektronik eşya bulundurmamalıyız. Yine ışığı tamamen engelleyecek şekilde kalın ve koyu renkli perde kullanımına dikkat etmeliyiz."
Kaynak: DHA