Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi (PDR) personeli Uzman Psikolog Serdar Topal, yaşanan bu süreci çocuklara doğru aktarmanın ve doğru yönlendirmenin yollarını anlattı.
Pandemi süreci hepimiz için yeni bir deneyimdi. Biz yetişkinler, ilk defa karşılaştığımız bu durumun üstesinden gelebilmek için sahip olduğumuz becerileri kullanmaya çalıştıysak da kabul edelim ki zorlandık.
Doğru Bilgilendirmek Çocuk Ebeveyn İletişiminde Çok Değerlidir
Bu yeni deneyim hem bizim hem de çocukların güvenlik algısını tehdit etmekle kalmadı, içerdiği belirsizlik sebebiyle yoğun bir stres ve kaygıya da sebep oldu. Bu sebeple, yaşanılan süreçle ilgili çocukları doğru bilgilendirmek çocuk ebeveyn iletişiminde çok değerlidir. Bu bilgilendirmeler hem çocuk ebeveyn iletişimini güçlendirecektir hem de çocukların kaygılarını yönetmelerine yardımcı olacaktır.
Uzun süredir evde ebeveynleri ile zaman geçiren çocuklar için ilk zorluk, ebeveynlerinin iş ve sosyal yaşama geri dönmeleridir. Rutinleri bozulduğu için bu durum, çocuklarda üzüntü ve endişeye sebep olabilir. Çocuklar için bir diğer zorluk, dışarı çıkmaya başlamakla beraber uzun zamandır ayrı kaldığı arkadaşlarıyla görüşme sürecidir. Onlara sarılmak, öpmek, dokunmak ve onlarla eskisi gibi zaman geçirmek isteyecektir. Ayrıca, hem kendisinin maske takmak zorunda olması hem de dışarıda gördüğü maskeli insanlar da bir başka endişe ve korku kaynağı olabilir. Durumu anlamakta zorlanabilir ve maske takmak istemeyebilir.
Bu süreçte ebeveynlere düşen, çocukları sürecin her adımı ile ilgili bilgilendirmek, onları içtenlikle dinlemek, anlamaya çalışmak ve samimi bir iletişim ortamının oluşmasını sağlamaktır. Bu hem yetişkin hem de çocuk için sürecin yönetimini kolaylaştıracaktır. Ayrıca, çocuğun her olumlu adımını övmek ve ona güvendiklerini hissettirmek de çocuk için çok değerlidir.
Gerek pandemi sürecinin hala bitmemiş olması ve geleceğin belirsizliği gerekse de yetişkinlerin başka özellikleri (var olan psikolojik sorunlar, mizaç vb.) ebeveynlerin de kaygılarının ortaya çıkmasına sebep olabilir. Ebeveynlerin davranışlarındaki, söylemlerindeki ve yüz ifadelerindeki endişe çocuk tarafından mutlaka fark edilir. Bu sebeple ebeveynlerin kendi psikolojik sağlıklarını gözetmeleri ve kendi duygularını da çocuğun gelişim dönemlerine uygun bir dille onlarla paylaşmaları yararlı olacaktır. Bu paylaşımlar hem ebeveyn çocuk iletişimini güçlendirecek hem de çocukta yalnız olmadığı, güçsüz olmadığı ve tepkilerinin normal olduğu hissini yaratacaktır.
Çocukların Covid-19'a yönelik tepkileri, içinde bulundukları gelişim dönemlerine, yaşadıkları çevreye, mizaçlarına ve başka pek çok faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Bu faktörler normalleşme sürecinde de etkilidir. Çocuğun adapte olma hızı ve şekli üzerinde önemli bir etkisi olacaktır. Kendisini güvende hissettiği ev ortamından çıkıp dışarıya adım atmak korku ve endişeye sebep olabilir. Bu sebeple belirli yaş grupları bağlamında çeşitli önerilerde bulunmak yararlı olacaktır. Ergenlik dönemi başlı başına bir dönem olduğu için, bu yazı bağlamında ergenliğe kadar olan dönem çocuklarının olası tepkileri ve onlara yaklaşım ele alınmıştır.
Her Adım Somutlaştırılarak Anlatılmalıdır
2 - 6 yaş grubu özelliği itibariyle somut dönemdedir. Bu sebeple normalleşme ve dışarı çıkma süreci bu dönem çocuklarına somutlaştırılarak anlatılmalıdır. Çocuğun anlayabileceği bir dil kullanarak atılacak her adım somutlaştırılarak anlatılmalıdır. Oyunlaştırmalar kullanılarak, tekerlemeler söyleyerek vb. fiziki mesafe ve diğer kavramlar anlatılabilir. Arkadaşlarını gördüğünde sarılmak, öpmek isteyen ya da maske takmak istemeyen çocuk bu şekilde fiziki mesafe ve diğer kavramları öğrenebilir.
Bu dönem çocukları eski yaşantılarını, alışkanlıklarını sürdürmek isteyebilirler ve bunu sürdürememek öfke, hayal kırıklığı vb. duygulara sebep olabilir. Bu durumda ebeveynlerin duygusal paylaşımlar yapması yararlı olacaktır. Yaşadıkları ile ilgili duygularını sormak ve anlatmaya teşvik etmek gerekir. Hatta önce ebeveynler duygularını paylaşarak çocuğu hem teşvik edip hem de ona yol gösterebilirler. Paylaşımlar sonrasında verilecek destek de çocukta yalnız olmadığı hissini pekiştirecektir.
Ebeveynler Ani ve Hızlı Tepkilerden Kaçınmalıdır
Ebeveynlerin dikkat etmesi gereken bir diğer nokta ani ve hızlı tepkilerden kaçınmalarıdır. Çocuğun yeni duruma uyum sağlaması için zamana ihtiyaç duyabileceği unutulmamalıdır. Bu sebeple, hem dışarıya çıkmak hem de yeni normale uyum sağlamak çocuğun temposu gözetilerek yapılmalıdır. Bütün bu süreçle ilgili çocuğun düzenli olarak bilgilendirilmesi ve duygularını paylaşmaya teşvik edilmesi de önemlidir.
6 - 10 yaş dönemi çocukları, bazı şeylerin farkında olan, sınırlı da olsa kendisini ifade edebilen çocuklardır. Gelişim dönemi özelliklerine bağlı olarak yetişkin desteğine ihtiyaç duyarlar. Bu yaş grubu 2 - 6 yaş grubundan farklı olarak bazı kuralları, gereklilikleri daha rahat anlayabilirler fakat uymakta / uygulamakta zorlanabilirler ve yetişkinlerin desteğine ihtiyaç duyabilirler.
Ebeveynlerin bu yaş grubu çocuklara yeni normali / normalleşme sürecini açık ve anlaşılabilir bir şekilde anlatmaları yararlı olacaktır. İhtiyaçları, istekleri sorulup beraber giderilmesi için çaba gösterilmelidir. Örneğin;
• Okul arkadaşları ile iletişimde olması sağlanabilir,
• Riskin bitmediği, devam ettiği ama aynı zamanda da azaldığı ifade edilerek belirli kurallar altında ve gerekli önlemler de alınarak dışarı çıkabileceği ifade edilebilir,
• Normalleşme sürecine yönelik olarak çocuğun ilgi ve ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak bir program yapılıp uygulanabilir,
• Normalleşme sürecinde karşılaştığı durumlar / zorluklar hakkında duygusal paylaşımlar yapılabilir. Örneğin arkadaşı sarılmak istediğinde ne yapması gerektiği ve buna ilişkin duyguları hakkında konuşulabilir,
• Normalleşme sürecinin yaşamımıza soktuğu fiziksel mesafe, maske ve el hijyeni sık sık hatırlatılarak pekiştirilmeli ve bunun gerekliliği üzerine konuşulmalı.
Pandemi ve pandemi sonrası normalleşme dönemine çocukların gösterecekleri tepkiler doğal olarak bireysel özellikleri ve mizaçlarına da bağlıdır. Bu sebeple, her çocuğun aynı tepkiyi göstermesi ya da çok hızlı bir şekilde uyum sağlaması beklenmemelidir. Ebeveynlere düşen aynı zamanda sabırlı olmaları ve çocuklarının bireysel özelliklerini de göz önünde bulundurmalarıdır.
Her şeye rağmen herhangi bir sorunun söz konusu olduğu düşünülüyorsa bir uzmana başvurmak yararlı olacaktır.
Kaynak: Haber Merkezi